NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْرٍ
وَعُثْمَانُ
ابْنَا أَبِي
شَيْبَةَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
الْمِقْدَامِ
بْنِ
شُرَيْحٍ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ
سَأَلْتُ
عَائِشَةَ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهَا عَنْ
الْبَدَاوَةِ
فَقَالَتْ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَبْدُو
إِلَى هَذِهِ
التِّلَاعِ
وَإِنَّهُ
أَرَادَ
الْبَدَاوَةَ
مَرَّةً
فَأَرْسَلَ
إِلَيَّ
نَاقَةً
مُحَرَّمَةً
مِنْ إِبِلِ
الصَّدَقَةِ
فَقَالَ لِي
يَا
عَائِشَةُ ارْفُقِي
فَإِنَّ
الرِّفْقَ
لَمْ يَكُنْ فِي
شَيْءٍ قَطُّ
إِلَّا
زَانَهُ
وَلَا نُزِعَ
مِنْ شَيْءٍ قَطُّ
إِلَّا
شَانَهُ
Mikdam b. Şureyh'ın
babası (Şureyh)'den; demiştir ki: Ben Âişe (r.anha)'ya kırlara geziye çıkmayı
sordum. (Şöyle) Cevap verdi;
Rasûlullah (s.a.v.) şu
kırlardaki sel yataklarına geziye çıkardı. Bir defasında kır gezisine çıkmak
istedi de bana (binilmesi) yasak olan bir zekat devesi verip;
"Ey Âişe! (Buna)
yumuşak davran. Şüphesiz ki, yumuşak davranmak hangi işte bulunursa, mutlaka
onu süsler. Bir şeyden de alınırsa kesinlikle onu lekeler" buyurdu.
İzah:
Müslim, birr; Ahmed b.
Hahbel, VI, 58, 222.
Nebi s.a.v. bazan
şehirden uzaklaşarak kırlara, bayırlara çıkar oralarda kendini dinleme imkanı
bulur, kırların temiz havasını teneffüs eder, Cenab-ı Hakkın kudretinin
eserlerini görüp derin düşüncelere dalar, bu tabii güzelliklerin tadını
çıkarırdı.
Hz. Âişe'nin
ifadesinden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber bir gün yine böyle bir geziye
çıkarken, Hz. Âişe'yi de beraberinde götürmek istemiş ve bu maksatla ona zekat
develerinden bir deve verip yolculuk esnasında bu deveye iyi muamele etmesini,
sert ve katı davranmamasını tavsiye etmişti.
Peygamber (s.a.v.)'in,
Hz. Âişe'ye deveye merhametli davranmasını hatırlatmasının sebebi şudur: Zekat
develerine binmek yasak olduğu için o develer binilmeye alışkın olmazlardı.
Dolayısıyla kendilerine ilk defa binil-diği zaman bazı huysuzluklar
gösterirlerdi. Bu sebeple Hz. Âişe'ye, üzerine hiç binilmemiş olan bir deveye
yumuşak davranmasını hatırlatmak lüzumunu hüssetti.
Burada, "zekat
develerine binmek yasak olduğu halde Hz. Peygamber nasıl olur da Hz. Âişe'ye bir
zekat devesi verir?" diye akla bir soru gelebilir.
Bezlu'l-Mechûd yazarı
Şeyh Halil Ahmed bu soruya şöyle cevap veriyor:
"Aslında zekat
develerine binmek yasaktır. Fakat bu deveyi Hz. Peygamber daha önce zekat
olarak Hz. Âişe'ye vermişti ve o deve Hz. Âişe'nin Özel malı olduğu için zekat
devesi olmaktan çıkmıştı. Hz. Âişe'nin malı olduğu halde zekat develerinin
içinde bulunuyordu." Bu hadis 4808 numarada tekrar edilmiştir.